Duygusal zeka becerilerinin temelinde empati vardır. Empati, bir ilişkide karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlama ve buna uygun duyarlı bir yaklaşım sergileyebilme becerisidir. Bu beceriye sahip olan kişiler, hem iyi bir dinleyicidir hem de karşıdaki kişinin dile getirmediği duygularını sezebilen bir kişidir.
Teorik olarak empati kurabilmek için şu üç unsurun var olması gerekir:
- Kişi, kendisini karşıdaki kişinin yerine koymalı ve olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır.
- Kişi, karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru anlamış olmalıdır.
- Kişi, kendi zihninde kurduğu empatik anlayışı karşıdaki kişiye doğru olarak iletmiş olmalıdır.
Diyelim ki, arkadaşınızın canı sıkkın. Yöneticisinin kendisine haksızlık yaptığını düşünüyor. Siz, kendinizi onun yerine koyuyor ve ne hissettiğini anlıyorsunuz. Ancak bu sırada gülerseniz ve, boş ver hallolur, derseniz, bir çelişki ortaya çıkar. Yüzünüzün ifadesi, içinizdeki duygular ve söylediğiniz söz arasında bir çelişki oluşur. Yani empati kurulmuştur ama bu karşıdaki kişiye doğru iletilmemiştir. O zaman empati eksik kalmış olur.
Başkalarının duygularını anlayabilmenin yolu, onların yüz ifadelerini, ses tonlarını, jest ve mimiklerini, farklı beden hareketlerini, yani sözsüz ifadelerini okuyabilmektir. Uzmanlara göre, karşıdaki kişinin sözleri eğer bu sayılan sözsüz ifadelerle çelişiyorsa, duygusal gerçek, aslında karşıdaki kişinin ne söylediğinde değil, nasıl söylediğinde gizlidir. Yapılan araştırmalar da, duygusal mesajların neredeyse tamamının sözsüz olduğunu göstermiştir.
Başarılı iletişimin en güçlü aracı empatidir ancak empati yanlış anlamalara da çok açık bir kavramdır. Şimdi genel olarak karşılaşılan yanlış anlamalara bir bakalım.
Bir kere empati, başka insanların duygularını benimsemek ve herkesi memnun etmek demek değildir. Önemli olan karşıdaki insanların duygularını anlamak ve onlara kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilmektir.
Empati kurmak sempati göstermek demek değildir. Sempati göstermek, karşıdaki kişinin duyguların hissetmek ve ona katılmak demektir. Sempatide, karşıdaki kişinin yerine konma durumu yoktur. Sadece iyi niyetli bir yaklaşım vardır. Oysa empati kurarken, karşıdaki kişiyle aynı duygu ve görüşler paylaşılmasa da onun duyguları anlamaya çalışılır.
Empatik kurmak, karşıdaki kişinin duygu ve düşünceleri koşulsuz olarak kabul etmek demek değildir. Empati kurma, karşıdaki kişiyi anlama ve ona saygı duyma sürecidir.
Herkesin kendine göre bir bakış açısı vardır herhangi bir olaya karşı. Bu bakış açısı bazısı için doğru bazısı ise yalnıştır. Yani en azından bir ortamda saygı çerçevesinde konuştuğumuzda ciddi bir yol kat ederiz.
YanıtlaSil